İnsanlar

Kimilerine taşrada yaşamak , kimilerine şehirde yaşamak zor gelir... Şehir hayatından sıkılan Sarp şehire uzak bir yere taşınmayı tercih etmişti. Aslında tek neden şehir hayatından sıkılması değildi. İnsanlardan ve bulunduğu ortamdan kaçtığı bir gerçekti. Ne kadar kaçsada onları özler sık sık ziyaretine gelmeleri için diretirdi. Evinin küçükte olsa çok huzurlu olduğunu söyleyip dururdu.

Sarp bütün günü evinde geçirdi. Eşyalarını yerleştirdi , temizlik yaptı , buzdolabını temizledi... Bütün ev işleri neredeyse bitmişti. Akşam yakınlardaki bir sahilde parti vardı. Kararsız bir şekilde ne yapcağını düşünürken birdenbire telefonu çaldı. Arayan Özkandı. 3 gün önce tanıştığı Amerikalı arkadaşlarıyla muhtemelen partiye gideceklerini ve Sarpında gelmek isteyip istemeyeceğini sordu. Sarp tamam dedi. Ne kadar eski ortamından kaçsada insanlar olmadan yaşayamadığının farkındaydı. Yarım saat sonra telefonu yine çaldı. Arayan Yeşimdi. Aniden Sarp önceki gün yeşimle parti planı yaptığını hatırladı. Telefonda tekrar plan yaptılar. Sarpın evinde buluşulacak orada biraz içilecek sonra partiye gitmeyi planladılar. Sarp mutluydu arkadaşları onu düşünüyordu. Sarp bulaşıklıktan yeni yıkadığı buz kalıplarını aldı içlerine su doldurup buzluğa koydu. Onbeş yirmi dakika sonra Halil aradı. "Partiye gidelim mi?" diye sordu. Sarp tamam dedi."Bana gel buradan gideriz". Sarp inanılmaz mutluydu. Bir sürü insan o uzakta bile olsa onu hatırlayıp birlikte vakit geçirmek istediklerini belirtmişlerdi.

Aradan üç saat geçmiştiki Sarp sıkıldı ve Yeşimi aradı. Yeşim "partide buluşalım" dedi. Sarpta "Tamam sorun değil zaten bir-iki arkadaş bize gelicek orada buluşuruz." dedi. Ardından Özkanı aradı. Özkan partiye gitmekten vazgeçtiğini söyledi. Telefonu kapar kapamaz Halil aradı. "Ben vazgeçtim" dedi. Sarp zaten gidip gitmemekte tereddüt ettiği partiye artık gitmek istiyordu ama hevesi kursağında kalmıştı. Ne yapacağını bilemeden Yeşimi aradı. "Bize gelin burdan gidelim nolur." dedi. Yeşim tamam deyip ekledi çaldırınca yola çık çünkü evini bilmiyoruz dedi.

Onbeş dakika sonra telefon çaldı. Sarp koşa koşa yola çıktı. Ama kimse yoktu. Yeşimi aradı. "Taksici oraya gidersek çok para alacağını söyledi o yüzden biz direk partiye gittik hadi sende gel kapıda bekliyoruz" dedi. Sarp kendini ayağa kalkarken yumruk yiyen bir boksör gibi hissetmişti. Neyse dedi kendi kendine. Evine döndü , apar topar hazırlandı ve yola çıktı. Sahilin girişinde Yeşimi aradı ama cevap alamadı. Son parasını partinin giriş ücretine verdi ve içeri girdi. İçeride Yeşimi buldu. Yeşim özür diledi gürültüden telefonu duyamadığını söyledi. Sarp dert etmedi. Yeşim onakendini affetmesi için bir bardak vodka ısmarladı. Yarım saat sonra Sarp sarhoş olmuştu. Onlarca arkadaşı vardı çevresinde. Hepsiyle konuştu selamlaştı. Tuvalete giderken bir adam yaklaştı ona ve tuvaletin nerede olduğunu sordu. "Şu tarafta gelin sizi götüreyim." dedi Sarp. Tuvaletin olduğu yere girdiklerinde Adam ve bir arkadaşı Sarpa saldırdılar. Sarp daha önce hiç kavga etmemişti. Yumruklar havada uçuşurken Sarp bir arkadaşının onun yanında olduğunu farketti. Zar zor kaçtı. Adamların dertlerinin ne olduğunu anlayamamıştı. O kadar sarhoştu ki ne yapması gerektiğini bilemedi ve eve dönmeye karar verdi. Ne adamların yüzü ne de kavganın sebebini hatırlayamıyordu. Sahilin çıkışında bir arkadaşına rastladı. Onu eve götürebileceğini söyledi.

Eve geldiğinde Sarp çok mutsuzdu. Arkadaşlarıyla içmek için buzdolabına koyduğu buzu alıp yumruk yediği yanağına koyup uyumaya çalıştı. İçinden "Umarım sabaha olanları hatırlamam." diye geçirdi.

0 yorum: